Selçuklular döneminden kalmış olan Atlas Han'ın hikayesini anlatarak başlamak istiyorum. O dönemde Karaman'da yaşlı bir kadın yaşarmış. Hasat işlerinin verimli olduğu yıllarda elde ettiği samanı nodalayarak biriktirirmiş. Aradan geçen yıllardan sonra kuraklık baş göstermiş ve kıtlık başlamış. Bunun üzerine yaşlı kadın nodaladığı samanları satarak Atlas Han'ı yaptırmış. Sonra günümüze kadar gelen o sözü söylemiş "sakla samanı gelir zamanı".
Şimdi başlığımıza gelelim. Bu başlığı Burak Ünaldı'nın bir söyleşisinde duydum. "Kötü Fikirler Odası" ile Atlas Han'ın kuruluşunda ortaya çıkan atasözü aynı içeriğe sahip. Bununla birlikte bir fark mevcut. Yaşanan zaman farkı. İnsanlık farklı zamanlarda farklı kelimeler ile ifade etmiş aynı mevzuyu. Tüm zamanlar için geçerli olan "birgün lazım olabilir" sözü; Selçuklular döneminde "sakla samanı gelir zamanı" şeklinde kullanılmış, günümüzün ileri gelen şirketlerinde ise "kötü fikirler odası" olarak kullanılıyor.
Peki ne işler dönüyor bu odada? Somut olarak düşünürsek, amerikada bazı şirketlerde kötü fikirler odası varmış ve çalışanlar her türlü fikirlerini özgürce dile getiriyormuş. Her fikir kayıt altına alınıyormuş. Günümüzde çoğu insanın kullandığı aletler, uygulamalar bu odadan çıkabiliyormuş.
Bireysel olarak bir oda oluşturmanın her insana artı değerler katacağına inanıyorum. Çevremde gördüğüm kadarı ile insanlar genellikle mobil uygulamaları kullanıyorlar kötü fikirler odası olarak. Bende evernote'u kullanıyorum, anlık aklıma gelen fikirleri kaydediyorum, bakarsın "birgün lazım olur".
Eline sağlık M.Ali'm.
YanıtlaSil